Çok güzel bir filmdi Naim Süleymanoğlu ne büyük acılar yaşamış ismi değiştirilmiş. Bulgaristan'daki 2 milyon Türk, Bulgar zulmüne maruz kalmış Naim'in Avustralya'dan Türkiye'ye iltica etmek için kaçış süreci muhteşemdi. Gerçekten iyi bir biyografi fi lmiydi filmin sonundaki Süleymanoğlu'nun gerçek hayat hikayesi görüntü ve röportajlar 80'lerin Ankara ve Seul montajları filme uyarlanmış yakışmış. Son olarak filmin yönetmeni Özer Feyzioğlu sanırım ilk filmi harika bir başlangıç yapmış devamını getirir inşallah.Sinemada benim gibi birçok insanı duygulandıran bir yapım ayrıca yaşlısı genciyle.

Son zamanlarda biyografi filmlerini iyi yapar olduk. Naim gibi bi kahramanın hayatında ki zorlukları ve başarı odaklı calışması ile beraber ülkesine olan bağlılığı da gözler önüne seriliyor. Hal böyle olunca seyir zevki yüksek bi film ortaya çıkması bekleniyor. Başrol oyuncusu naimi adeta ezberlemiş ve kendisine olan benzerliğiyle de şaşırtıyor. Tek eleştirim bu denli duygu dolu bi filmde duygusallığın yeteri kadar seyirciye iletilmediği yönünde.

İzlemeden önce daha iyi bi film beklemiştim ama bu haliyle de gayet izlenebilir.

Naim Süleymanoğlu = İdolüm. Film =Fiyasko. Seul Olimpiyatlarında aldığı 3 altın madalyayı canlı seyretmiş ve o anı hiç unutamamış biri olarak film beklentilerimi karşılayamadı. Bunda en büyük etken yapımcı Mustafa Uslu'nun prodüksiyona ekstra kat kı sunmaması. Kadro süper fakat senaryoda ki boşluklar ve aceleye getirilmiş çekimler yapmacık durdu.
Hayat Van Eck hem Naim'e benzerliği ile hem de iyi niyetli duruşu ile filme artı değer verdi lakin sanki kaz gelecek yerden kepçe esirgenmiş gibi bir kurgu var filmde. Mustafa Uslu nasıl olsa her türlü gişe yaparım az maliyet ile yüksek gişe stratejisi izlemiş. Biz seyirciler bunu hissedince bir daha ki sefere onun yapımcılığını üstlendiği filmlere gitmeyiz.
Ayla ve Müslüm Gürses filminden sonra çıtayı düşürdü.