Osmanlı İmaparatorluğu'nun Duraklama Dönemi'ni anlattığı, şanlı zaferlerimizi işleyemediği için Türkiye'de iyi reyting alamayan, buna rağmen yurt dışı satışlardan elde ettiği gelir ile iki sezon devam edebilen bu dizi, yarattığı karanlık atmosfer ile Muhteşem Yüzyıl'dan ayrılıyor. raninitv sitesinde Egemen Üregen, her bölümü için çok güzel değerlendirmeler ve analizler yapmıştı. Benim görüşüm, çekim kalitesine, karakterlerin olabildiğince çok boyutlu işlenmesine karşın reyting alamadıkça paniğe kapılıp birtakım hatalar yaptıkları ve bir kısır döngü içine girerek arzu edilenden daha önce final yapmak durumunda kaldıkları yolunda. En çarpıcı örnek, baş karakteri (gereksiz yere) birbirine hiç benzemeyen üç ayrı oyuncunun canlandırması ve Beren Saat'in çok hızlı bir geçişle diziye dahil edilmesi. Ayrıca ilk diziye göre, tarihsel gerçeklerin çok umursanmadığını belirtmek gerekir. Kast ettiğim şey, dizinin bir belgesel havasına sokulması gerektiği değil. İlk dizi için bir örnek verecek olursak; Piri Reis'in 1554'de idam edildiği tarihsel bir gerçek, onun Şehzade Mustafa yanlısı gizli bir teşkilatın lideri olduğu için bu akıbete uğradığı ise, bir kurgu idi. Kösem'de ise gerçek kişilerin ölüm tarihleri ve şekilleri ile ilgili düpedüz tarihsel gerçeklere aykırı kurgular yer aldı. Kösem Sultan'ın Osmanlı tarihinde etkinlik gösterdiği dönem, çok ayrıntılı toplumsal ve siyasi çalkantılarla dolu, zengin bir kaynak idi. Gönül isterdi ki, zamanda büyük atlamalar yapılmadan, zengin ve ayrıntılı bir biçimde işlenebilsin. Kısmet olmadı.