Sinema dilinde önemli aksalıklarını bir kenara atarsak okullarımızda liselerde ve üniversitelerde bu tarz filmlerin gösterilmesi gerekiyor. keşke daha büyük bütçe ve reji ile çekilseydi buna rağmen hissettirmek istediklerini hissettiren bir film. eme ği geçenlere teşekkürler.

çekenlere bakarsak film i başarılı buluyorum ama bu tarz filmlerin yeteri kadar ilgi duyulmadığını sanıyorum tarihi her ayrıntısına kadar aydınlatan filmlerimize daha çok özen lütfen

Bu tür filmlerin çok kalabalık kadrolarla çekilmesi gerekiyor. Otuza yakın karakteri jenerikteki sıraya göre ekledim. Yinede savaş sahnelerinde yetersiz. Eski yeşilçam filmlerinde bu tür filmlerin savaş sahneleri için asker kökenli yönetmenlerden yar dım alındığını biliyorum. (Çanakkale Aslanları, Nusret Erarslan) Senaryo'da Yılmaz Karakoyun'lunun adı var, Peki Hazan Toma kim?..kanaatimce Yılmaz Bey sadece düzeltmeler yapmış olabilir. ama filmde yönetim zaafiyeti var, birçok oyuncu aksıyor. çocuklar bir ikisi hariç, içlerinde karşılığı yok, en belirgini yüzbaşıyı oynayan Orhan Kılıç son derece yetersiz kalıyor çıkmayan sesi ile , bir bölümde öğrencilere konuşurken avazı çıktığı kadar bağırıyor, role ne kendi inanmış nede başkasını inandırabiliyor, güzel bir konu ama daha ehil birinin çekmesi gerekirdi.
Lütfi Akad Vurun Kahpeye
Halit Refiğ Yorgun Savaşçı
Memduh Ün Ateşten Damla
Osman Seden Düşman Yolları Kesti
Turgut Demirağ Çanakkale Aslanları
Bu fimler 40, 50 yıl önce çekilmişler, bugünde izleyenleri ayağa kaldırabiliyor.
İnşallah yapa yapa öğrenecekler, daha güzellerini izlemek umuduyla deyip bitireyim
10/6

Biz bu filmde calistik adimizi yazmamislar emege saygi

izleyen biri olarak şunları söyleyebilirim : milliyetçilik duygularını kabartan, duygusal ve atalarımızla övünülesi bir yapıt. emeği geçenlere teşekkürler...

Zamane çocuklarına ve gençlerine tarihimizi sadece kitaplarla ve anlatılanlarla değil, hayal edecekleri ve o anları yaşayabilecekleri bir film. Anlı şanlı tarihimizden yine çok güzel bir konu. Ders niteliğinde bir film.

Biz toplum olarak bu tarz filmlere göğsümüzü kabatmak için guru duymak için gidiyoruz. İşin aslı birazda bu. Filmin son 20 dakikası inanın çok dokunaklı. insan kendini zor tutuyor ve boğazı düğümleniyor. Fakat gerek giriş gerekte gelişme noktalarında ciddi sıkıntılar var. İlk 15 dakikasından sonra bu film nereye gidecek, şimdi ne olacak, savaşa gidilecekmi diye beklemekten çok fazla canınız sıkılabilir. O kadar anlamsız o kadar yavaş işleniyor ki konu. Anlatılmak istenen olay tamamen dağılıyor. Savaş, savaş merasiminin yanında çok sönük. Bunun tam tersi olsa ortaya çok daha dokunaklı ve çok daha güzel bir eser çıkabilirdi.

Son dönem dizilerinde boy gösteren oyuncuların (genelde 2. ve 3. sınıf rollerde oynayan) başrol üstlenmelerindeki en büyük sıkıntı sanırım bu filmle boy gösteriyor. Orhan KILIÇ ve Ayşe Varlıer'in daha öncesinden başrol deneyimleri olması ve filmin en dokunaklı yerlerinde onların mimiklerinin olması bence bu filmi fazlasıyla kurtarmış. Diğer oyuncular özellikle mektep öğrencileri tam bir hayal kırıklığı.

Senaryo ya gelirsek biraz uyanık bir senaristle karşı karşıyayız. :). Her kim bu filmin son bölümünü izlese ve Paşamızı görse zaten tüyleri diken diken olur. Hele hele onun önderliğinde yapılan bir savaş filmin seyir zevkini oldukça yükseltiyor. YAni izleyiciyi burda sevinidiyor.

Yinede izlemenizi tavsiye ederim. Sonu için biraz sabırsızlaşacaksınız ama...